Ertürk GÖRMAN
Gıda muhtaçlığı ülkelerde majör sorun haline gelerek, insanlarını çeşitli tahlillere sevk etmiştir. İnsanoğlu besin gereksinimini artırmak için sentetik besinler, GDO sistemi, besin klonlama, ve hormonlama prosedürüne ve besin STK’larının uzatılması için kullanılan katkı unsurlarla birleşince, toplumlar obezite ve çeşitli hastalıklar ile boğuşur duruma gelmiştir.
Obez ve sıhhatini kaybetmeye başlayan insanların, “Sağlıklı Yaşam İçin Sağlıklı Beslen ve Hareket Et” mottosu şuuruna varması ve insanların yemeyi sevdiği şeylerin daima değişen kalıpları beslenme trendlerini keşfetmeye başladı. Sağlıklı hayat üslubu, heyecan verici bir mümkünlük haline geldi. Bunun en değerli değişme suratı da COVID-19 salgını ile sırasında gerçekleşti. Malum, pandemi devri birçok alışkanlıklarımızı sekteye uğrattığı üzere bilhassa beslenme alışkanlıklarımızda da mecburî değişikliklere sebep oldu. COVID-19 global salgını, tüketicilerin refahın hayati bir kaygı olduğunu anlamasını sağladı. Önümüzdeki yıllarda tüketiciler, zihinsel ve duygusal sıhhat faydaları sunan daha fazla eser ve hizmet arayacaklar.
İşlevsel trendler ve duygusal olarak ilgi alımlı çok duyusal eserler, yiyecek, içecek ve yiyecek hizmeti markalarının sayısız zihinsel ve duygusal sıhhat seçeneği ortasında daha büyük bir hisseye sahip olmasına yardımcı oldu. Yenilikçi yiyecek ve içecek trendlerin insanların diyetin zihinsel ve duygusal sıhhati nasıl etkileyebileceğini öğrenmelerine yardımcı olacağını ve bunun da sağlıklı beslenmeye yönelik psikoloji temelli yaklaşımlara yeni bir ilgiye yol açtığını da söyleyebiliriz. Pandemi esnasında konutta yemek daha çok paket servis ile çözülmeye çalışılsa da pandemi rüzgarının azalması ile dışarıda yemek yeme alışkanlığına geri dönüldü. 2022’deki beslenme trendleri, meskende yemek pişirmeyle sürdürülerek, beslenmede farklı tanınan beslenme biçimleri gelişti. Öncelikle yeni yemek trendlerinin başında sağlıklı, rahatlatıcı içerikler hâkim oldu.
